Paris Salonu (Fransızca: Salon de Paris) ya da kısaca Salon, 1725'ten itibaren Paris'teki Académie des Beaux-Arts'ın resmi sanat sergisi olarak açılan sergiydi. 1748-1890 yılları arasında dünyadaki en önemli yıllık ya da iki yıllık sanat etkinliği oldu. 1881'den sonra Société des Artistes Français tarafından düzenlenmeye başladı.
Académie des beaux-arts'ın bir birimi olarak kraliyet onayıyla kurulmuş bir sanat destek kurumu olan Académie de peinture et de sculpture (Kraliyet Resim ve Heykel Akademisi), halka yarı açık ilk sanat sergisini Salon Carré'de 1673'te düzenledi. Salon'un ilk düzenlenme amacı, Fransa başbakanı Kardinal Mazarin'in 1648'de kurduğu École des Beaux-Arts'tan yeni mezun olanların eserlerini sergilemekti. Zaman içinde Salon, Fransa'nın yüksek kültürünü etkiler hâle geldi. Sonraki 200 yıl boyunca, Fransa'da başarı elde etmek isteyen tüm sanatçılar için Paris Salonu'nda yer almak çok önemliydi. Salonda sergilenen eserlerin kraliyet tarafından da beğenildiği düşünülürdü.
Sergi, 1725 yılında Louvre'da düzenlendi ve bu tarhiten sonra Salon ya da Paris Salonu olarak anılmaya başladı. 1737'de halka açık düzenlenmeye başlayan sergi önceleri her yıl açılıyordu. Daha sonra, tek yıllarda olmak üzere iki yılda bir açılmaya başladı. Aziz Louis günü olan 25 Ağustos'ta başlayan sergi birkaç hafta sürüyordu. Düzenli ve halka açık hâle geldikten sonra salonun statüsü "hiçbir zaman ciddi biçimde sorgulanmadı."1 1748'de, ödüllü sanatçılardan oluşan bir jürinin de çalışmaya başlamasıyla birlikte Salon, tartışmasız şekilde etkili olmaya başladı.
Salon'un duvarları yerden tavana kadar tablolarla dolu oluyordu. Sanat eserlerinin böyle sıkışık şekilde sergilenmesi, başka bazı sanat eserlerine, örneğin Pietro Antonio Martini'nin 1785 Salonu isimli tablosuna konu oldu. Salonun basılı katalogları, sonraki dönemlerde sanat tarihçileri için birincil kaynak hâline geldi. Gazetelerde yayınlanan eleştiri yazıları, çağdaş sanat eleştirmenliğinin başlangıç noktası oldu.
Fransız Devrimi ile birlikte Salon yabancı sanatçılara da açıldı. Halka açık salonda sergileme fikrinin yerini 19. yüzyılda, yeni tabloların ve heykellerin yer aldığı devlet destekli ve jürili yıllık bir serginin, halkın bilet alarak girebildiği büyük ticari salonlarda düzenlenmesi fikri aldı. Açılış gecesindeki özel ön gösterimler büyük bir sosyal olay hâlini almıştı ve toplanan kalabalık Honoré Daumier gibi karikatüristlere malzeme oldu. Charles Baudelaire gibi yazarlar Salonlar hakkında yazılar yazdı.
1848 Devrimleri ile birlikte Salon özgürleştirildi. Reddedilen eserlerin sayısı azaltıldı. 1849'da ise madalyalar dağıtılmaya başladı.
Jürinin gittikçe daha tutucu ve akademik davranması sonucu izlenimci ressamların eserleri genel olarak Salonlar'a kabul edilmedi. Kabul edilen birkaç eser ise kötü şartlarda sergileniyordu. 1863'te Salon jürisi, olağan dışı sayıda eseri reddedince, eserleri önceki yıllarda düzenli olarak kabul edilen kişiler büyük tepki gösterdi. Salonlar'ın demokratik şekilde yönetildiğini ispatlamak isteyen III. Napolyon, Salon des Refusés (Reddedilenler Salonu) adı altında yeni bir salon açılmasını sağladı ve o sene Salon'a kabul edilmeyen bütün eserler burada sergilendi. 17 Mayıs 1863'te açılan bu sergi avant-garde akımın da başlangıcı oldu. İzlenimciler ise 1874, 1876, 1877, 1879, 1880, 1881, 1882 ve 1886 yıllarında kendi bağımsız sergilerini açtılar. İzlenimciler'in sergilerinde hiçbir zaman yer almayan Édouard Manet'nin eserleri, resmi Salon'da sergilenmeye devam etti.
1881'de devlet Salon'dan desteğini çekince, bir grup sanatçının organize ettiği Société des Artistes Français serginin düzenlenmesini sağlamaya başladı.
Aralık 1890'da, Société des Artistes Français'nin lideri olan William-Adolphe Bouguereau, Salon'un genç ve henüz ödüllendirilmemiş sanatçıların eserlerini sergilemesi gerektiğini öne sürdü. Bu öneriyi kabul etmeyen Ernest Meissonier, Puvis de Chavannes ve Auguste Rodin gibi sanatçılar, topluluktan ayrılarak Société Nationale des Beaux-Arts'ı kurdular. Bu topluluğun kendi düzenlediği sergi de 1899'dan itibaren Salon adıyla bilinmeye başladı. Serginin resmî adı Salon de la Société Nationale des Beaux–Arts, kısa adı ise Salon du Champs de Mars idi.
1903'te ise, o sıralarda çoğu sanatçının bürokratik ve tutucu bulduğu Salon organizasyonlarına karşı, Pierre-Auguste Renoir ve Auguste Rodin'in liderliğindeki bir grup ressam ve heykeltıraş tarafından Salon d'Automne düzenlendi. In 1900 bir İtalyan heykeltıraş Giovanni De Martino, Paris'te ikamet eden, başlıklı bir bronz heykel çalışmaları ile ilk kez Salon özel ödülü kazandı "Le pêcheur de Criquets" (çekirge balıkçı) 2.
Orijinal kaynak: paris salonu. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Crow, 1987 ↩
Mariantonietta Petrusa Picone (2000). 1920 1945 Napoli Sanat: Zor yıllar . Napoli: Electa Napoli. ISBN 9788843585298, s. 325 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page